|
Başağrısı
Başağrısı (cephalalgia) çok
sık
görülen bir şikayettir ve her zaman beyinle ilgili bir hastalığı
göstermez. Beyinle ilgili bile olsa, bunun cerrahi gerektiren bir
hastalık olma ihtimali düşüktür.
Başağrısı ile en sık ilgilenen
branş nörolojidir. Bir nöroloğun günlük pratiği içerisinde,
poliklinikte görülen hastaların yaklaşık %20-30'unun başağrısı
şikayetiyle gelen hastalar olduğu söylenebilir.
Başağrısının
nedenini bulmak ve tedavisini sağlamak bazen son derece zordur ve bir
çok doktor ve hastanın bu konuda zorluk çektiğini görmekteyiz. Bunun
nedeni başağrısı yaratan sayısız rahatsızlık olması ve çoğu hekimin tüm
bu nedenleri gözden geçirecek zaman bulamamasıdır.
Başağrısı çeken bir hastanın bilmesi gereken en önemli şey, yeni başlayan
bir başağrısının altta yatan, önemli ve tedavi edilebilir bir nedeni
olabileceğidir. Bu tür yeni başlayan (akut ya da subakut denilen)
ağrılar saatler, günler, haftalar, ya da en fazla bir kaç ay önce
başlamıştır.
Daha
önce hiç başağrısı çekmemiş bir hastanın aniden başlayan, patlayıcı
tipte şiddetli bir başağrısı çekmesi en ciddi ve tehlikeli durumdur ve
mutlaka en ayrıntılı şekilde incelenmesi gerekir. Bu tür durumların en
tipik ve tehlikeli örneği beyin kanamalarıdır. Derhal bir nörolog ya da
nöroşirürjiyen tarafından incelenip altta yatan bu tarz bir hastalık
olup olmadığı aydınlatılmalıdır.
Bir diğer örnek, daha önce
başağrısı çekmeyen birinin haftalar ya da aylar önce başlayıp gittikçe
artan bir başağrısı çekmeye başlamasıdır. Bu durumda kafa içi yer
kaplayan bir olayın (örnek: beyin tümörü) olma ihtimali vardır ve
hassas bir şekilde incelenmelidir.
Fakat çoğu başağrısı yeni başlamamıştır ve evveliyatı yıllar
öncesine uzanır. Bunlara "kronik başağrısı"
diyoruz. Bu tür ağrılarda altta yatan ve "şifa" ile yani kalıcı bir
şekilde tedavi edilebilecek bir rahatsızlık sıklıkla yoktur.
Bu
tür kronik ağrılarda hedef ağrıyı azaltmak, rahatsızlık oluşturmayan,
günlük yaşam kalitesini ve üretkenliği azaltmayan bir seviyeye
indirmektir. Ve genellikle bu mümkündür.
Evet, uzun süredir
devam eden ve şiddetli başağrılarınız olsa bile, doğru tedavilerle ve
yaşam koşullarındaki iyileştirmelerle ağrı sıklığı ve şiddeti belirgin
şekilde azaltılabilir, yaşam kalitesi arttırılabilir. Aşağıda, kronik
başağrısıyla mücadele ederken izlenmesi gereken strateji başlıklar
halinde açıklanmıştır.
Aşırı ağrı kesici
kullanmayın
Yüksek doz ve sık ağrı kesici kullanımına rağmen mevcut bir
başağrısının haftalar
ve aylar zarfında basamaklı bir şeklide gittikçe arttığı görülebilir.
Nitekim, belli bir dozun ve sıklığın üstüne geçen ağrı kesici (analjezik) ilaç
kullanımı size yarar sağlamaz. Tam tersine, mevcut ağrıyı daha da
azdırabilir. Bu duruma aşırı
ağrı kesici kullanımına bağlı başağrısı (rebound başağrısı, =geri tepme
başağrısı)
diyoruz. Bu ağrı, ataklar halinde değil, sürekli bir başağrısı şeklinde
kendini gösterir. Bu durum o kadar yaygındır ki, başağrılarının sıklık
sıralamasında migren ve gerilim tipi başağrısından sonra üçüncü sırayı
bu tür aşırı analjezik
kullanımı başağrısı almaktadır.
Bu durumda ağrı kesicilerinizi tamamen kesmek ağrınızı sıfırlamanızı
sağlamasa da
mevcut ağrılarınızın süresinin kısaldığını ve şiddetinin azaldığını
görebilirsiniz. Bu durumda aşırı
ağrı kesici kullanımına bağlı başağrısı teşhisi
kesinlemiş olur.
Kronik başağrısı ile savaşmaya niyetlenirseniz atacağınız ilk adım
aşırı analjezik kullanımınından sakınmaktır.
Eğer
bir ay içerinde 8 günden (haftada 2 gün) daha fazla ağrı kesici
alıyorsanız, bu tür başağrıları yaşama riskiniz vardır. Bir başka
deyişle, haftada en çok 2 gün ağrı kesici alabilirsiniz. Diğer
5
günde ise bünyenizi dinlendirmeli ve ağrınızla başetmek için başka
yöntemler uygulamalısınız (bu yöntemler bu yazıda izah edilmektedir).
Aksi halde alacağınız ağrı kesiciler etkisiz kalacağı gibi, ağrınız
şiddetlenecektir de.
Aşırı ilaç kullanan herkeste başağrısı
mutlaka artmaz. Bazı kişilerde ise, muhtemelen genetik ve kişisel
yatkınlıkları
yüzünden, fazla ağrı kesici kullanınımıyla başağrısının artma riski
daha yüksektir. Çok yiyen herkesin şişmanlamaması gibi, aşırı ağrı
kesici kullanan her hastada rebound
başağrısı mutlaka başgöstermez. Her durumda,
ağrı kesici kullanımına rağmen şiddetli başağrısı çeken hastaya düşen,
haftada 2 günden fazla ağrı kesici kullanmamaktır.
Aşırı ağrı kesici
kullanımına bağlı başağrısı teşhisinden
şüphelenilirse ağrı kesicilerin genellikle 1 ay süreyle kesilmesi
gerekir. Bu dönemde hekim kontrolü gerekir. İlacın kesilmesinin yan
etkilerini azaltmak üzere kısa bir süre steroid (kortizon) kullanımı
gerekebilir. Hasta yıllardır kodein
kullanıyorsa, alışkanlık geliştiğinden ilacın kesilmesi süreci hasta
için zor olabilir.
Özetle,
uzun süredir ve ayda 8 günden daha fazla ağrı kesici kullanmanıza
rağmen başağrılarınız şiddetle devam ediyorsa, aşırı
ağrı kesici kullanımına bağlı başağrısı çekiyor
olma ihtimaliniz vardır. Bu durumda yapmanız gereken, ağrı
kesicilerinizi en az 1 ay süreyle tümüyle kesmek ve ağrının azalıp
azalmadığına bakmaktır. Bu süreç ideal olarak bir doktor kontrolünde
olmalıdır.
|
|