|
Os odontoideum
(Eylül 2011 Olgusu)
56 yaşında kadın hasta, uzun yıllardır bulunan boyun üst
kısmında ağrı ve zaman zaman kollarına vuran elektriklenme ve uyuşma
hissi yakınmalarıyla başvurdu. Nörolojik muayenesinde derin tendon
reflekslerinin canlı olması dışında patolojik bulgu saptanmadı.
Hastanın 12 yıl önce sağ kol ağrısı nedeniyle incelendiği ve C6-C7 disk
hernisi tanısıyla ameliyat edilerek anterior diskektomi ve füzyon
uygulandığı saptandı. O tarihe ait manyetik rezonans görüntülemesinde
(MRG) C6-C7 seviyesindeki disk hernisinden başka, densin ayrı bir kemik
halinde ayrıştığı görülmekteydi (= os odontoideum). Hastanın
ameliyattan sonra kol ağrısının geçtiği, eskiden beri bulunan boyun
ağrısının ise devam ettiği, kendisinin C2 vertebrasındaki bu patolojik
durumdan haberdar olmadığı saptandı.
|
1999
tarihli (12 yıl önce çekilmiş) servikal MRG'de C6-C7 mesafesinde disk
hernisi olduğu, aynı zamanda densin C2 gövdesinden koparak ayrı bir
kemik haline geldiği (= os odontoideum) görülmektedir. |
Hastaya
servikal MRG, BT ve fleksiyon / ekstansiyon postürlerinde direkt grafi
incelemeleri yapıldı. Bu incelemelerde dens'in C2 gövdesinden ayrışarak
sklerotik kenarlara sahip ayrı bir kemik parçası haline gelerek (=os
odontoideum) kranial ve hafifçe posterior yönde deplase
olduğu
görülüyordu. C1 (atlas) ön arkusu hafifçe geriye kayarak densin
bulunması gereken lokalizasyona gelmişti. BT incelemelerinde os
odontoideum'un atlas ön arkusuna kaynamış olduğu, fonksiyonel
grafilerde ise atlasın hafifçe geriye kaydığı görülüyordu.
|
T2 ağırlıklı
servikal
MRG'de dens'in C2 gövdesinden ayrışarak kranial
ve hafifçe posterior yönde deplase olduğu, C1 (atlas) ön
arkusunun ise hafifçe geriye kayarak densin bulunması gereken
lokalizasyona
geldiği görülmektedir. C6 ve C7 vertebra gövdeleri füzyonlu, C5-C6
diskinde ise bulging mevcuttur. |
|
Koronal BT
kesidinde densin sklerotik kenarlarla ayrı bir kemik haline gelerek (=os
odontoideum) C2
gövdesinden ayrışmış olduğu görülmektedir (solda).
Aksiyal BT kesidinde os odontoideum'un atlas ön arkusuna kaynamış
olduğu görülmektedir (sağda). |
|
|
Fleksiyon
/ ekstansiyon grafilerinde atlasın ekstansiyonda hafifçe geriye kaydığı
görülmektedir (=atlanto-aksiyal instabilite). Ayrıca, fleksiyon
grafisinde C3-C4 ve C4-C5 mesafelerinde hafif kaymalar mevcuttur. |
Uzun yıllardır bulunan ve konservatif tedavilere
yanıtsız üst
boyun ağrıları ve aralıklı olarak kollarda uyuşma ve elektriklenme
şeklinde semptomlar, radyolojik olarak saptanan atlanto-aksiyal
instabilite bulguları ile uyumluydu. Bu bilgi ve bulgular hasta ile
paylaşıldı ve bir fiksasyon ameliyatının yarar ve riskleri karşılıklı
tartışıldı. Atlanto-aksiyal fiksasyon kararı alındı.
Ameliyat
Hastaya
posterior yaklaşımla C1-C2 segmental fiksasyon (Goel-Harms tekniği)
uygulandı. İki yanlı C1 lateral kitle vidaları ve C2 intralaminar
vidalar kullanıldı. İliak kemikten alınan otojen greftler C1-C2
interlaminar alana serilerek füzyon hedeflendi.
Postop
direkt grafi ve BT incelemelerinde C1-C2 seviyesindeki
stabilizasyon sistemi
görülmektedir. C1 seviyesinde lateral kitle vidaları (orta resim), C2
seviyesinde ise pediküller vida uygulaması için uygun olmadığından
(yüksek seyirli vertebral arter) intralaminar vidalar kullanılmıştır (en
sağdaki resim).
Takip
Ameliyat sırasında ya da sonrasında
komplikasyon
gelişmedi. Hasta erken dönemden itibaren, kollarındaki uyuşma ve
elektriklenme yakınmasının düzeldiğini ifade etti. Boyun ağrısı ise
azalmakla birlikte devam etmekteydi. Hasta postoperatuvar 9.
aydadır ve gerek enstrumantasyon sistemi ve füzyon,
gerekse C3-C5 arasındaki minimal dejeneratif listezisler
açısından
takibimiz altındadır.
Yorum
Os odontoideum tablosu 1. ve 6. dekad arası her yaşta
bildirilmiştir. Bu hastalarda atlanto-aksiyal instabilite sıktır.
Semptomatik olan ve radyolojik olarak dokümante atlanto-aksiyal
instabilite saptanan olgularda cerrahi
gereklidir. C1-C2 posterior segmental fiksasyon (Goel-Harms tekniği) bu
olgularda etkili bir yöntemdir.
|
|